Anasayfa

2 Kasım 2011

Juan Emanuel Culio röportajı!



Terim onu kadrosunda düşünmedi ama bu Culio için sorun değil; Arjantinli gönlünü çoktan Orduspor’a kaptırdı. Arjantinli oyuncu, mor-beyazlıların zirve yürüşünün mimarı oldu!


FourFourTwo ekibi olarak biz seni geldiğin günden beri Tsubasa’ya benzetiyoruz. İzler miydin Tsubasa’yı?
Tsubasa’yı ben de çok severek izledim. İlk defa biri beni ona benzetiyor. Tsubasa’ya benzetmeseler de Galatasaraylı taraftarlar beni her gördüklerinde azmimden dolayı tebrik ediyordu. Fenerbahçe derbisinde benim adıma tezahürat yaptıklarında çok mutlu olmuştum. Emeğimin karşılığını taraftardan fazlasıyla aldım. Her futbolcunun içinde bu ateş yanmalı.


Futbol oynamadığın zamanlarda da bu kadar hırslı mısın?
Futbol dışındaki en önemli uğraşım ailem. İki kızım var. Biri beş, diğeri iki yaşında. Kötü giden olaylardan sonra kızlarımın bir gülüşü beni kendime getiriyor. Ailem mutluysa ben de mutluyum.
Türkiye’ye geldiğin günden beri senin açından neler olup bitti?
Galatasaray’a çok mutlu bir şekilde gelmiştim. Avrupa’nın büyük takımlarından birine geldiğimi düşünüyordum ve büyük beklentilerim vardı. Galatasaray tarihinin en kötü dönemine denk geleceğimi bilemezdim. Yine de kendi adıma iyi bir sezon geçirdiğimi düşünüyorum. Elimden geleni yaptım. Takımda da mutluydum. Kulüp personeliyle ve takım arkadaşlarımla hâlâ görüşüyorum.
Kötü giden bir Galatasaray’a gelirken hiç tereddüt etmemiş miydin?
Daha kötü olacağını hiç düşünmemiştim.
Sürekli kötüye gidiş sende nasıl bir ruh hali yaratmıştı?
O baskıyı kaldırmak kolay değildi ama üzerinize düşeni yaptığınızı düşünüyorsanız çok da huzursuz olmuyorsunuz.
Sen de herkes gibi sezonun bir an önce bitmesini diliyor muydun?
Taraftarın tepkisini çok doğru buluyordum. Galatasaray gibi bir takımın sezonu sekizinci sırada bitirme lüksü olamaz. Taraftar buna alışkın değil.
Hemen hemen bütün oyuncular dağılmış durumdayken bile işini yapıyordun. Öyle bir ortamda kendini nasıl motive ettin?
Şartlar ne olursa olsun galibiyete odaklanırım.
Futbol oynamaya başlamadan önce başka işlerde çalışmışsın. İlk paranı nasıl kazandın?
Kardeşimle birlikte inşaatlarda çalıştım. Sıva yaptım, boya yaptım, duvar ördüm… Alnımın teriyle para kazanmaktan her zaman gurur duydum. Ailemin paraya ihtiyacı vardı. Çalışmak zorundaydım. Kimse beni zorlamadı. Üzüldüğüm tek şey o dönemde para kazanmaya çalışırken futbol okullarına ya da herhangi bir takımın altyapısına gidememiş olmam. Küçük yaşta oynamaya başlamayı çok isterdim. 20 yaşımda Arjantin 3. Ligi’nden başlamış olmak da benim için sevindiriciydi.
Saha işleriyle inşaat işlerini kıyasladığında hangisi daha zor?
Futbolculuğumun ilk zamanlarında saha işleri bu kadar konforlu değildi. Soğuk suyla duş aldığım çok olmuştur. Bugünün kıymetini bilmem için o günleri yaşamam gerekiyordu. Hangi işi yaparsam yapayım ben aynı adamım.
Cluj’da oynarken tribünde senin için açılan DraCulio pankartını ilk gördüğünde ne hissettin?
Drakula’nın Romanyalılar için ne kadar önemli bir karakter olduğunu biliyorum. Benim için açtıkları o pankartı gördüğümde çok duygulanmıştım. Çok büyük ve çok anlamlıydı.
Milli forma giyememek canını sıkmıyor mu?
Futbol oynamaya bu kadar geç başlamasaydım benim için farklı olabilirdi. Arjantin forması olmasa da yakında milli bir forma giyebilirim. Şili ve Romanya’dan iyi teklifler alıyorum. Romanya’da beş yıldan az oynadığım için kararı cumhurbaşkanının vermesi gerekiyor. Sanırım bunu yakın zamanda onaylayacak. Ben Romanya’da yeniden doğduğuma inanıyorum. Orada büyüdüm. İki kızım da orada doğdu. Hiçbir maddi beklentim olmadan onlar için seve seve oynarım.
Kiralık olmak aidiyet duygusunun oluşmasını zora sokmuyor mu?
Ben Orduspor’a ait olduğumu hissediyorum. Galatasaray’dan ayrılırken yaptığımız görüşmelerde kendimi bu takıma yakın hissetmiştim. Yanılmamışım. Zaten kontratımda bir madde var; Orduspor bu sezon sonunda Süper Lig’de kaldığı takdirde ben otomatik olarak Orduspor’un oyuncusu olmaya devam edeceğim. Anlaşmanın böyle olması beni rahatlatıyor. Burada mutluyum ve Galatasaray’a dönmek için oynamıyorum. Eşim ve çocuklarım da Ordu’da yanımdalar ve mutlular.
Geçen yıl Galatasaray seni elinde aynı mevkide alternatifleri olmasına rağmen aldı. Hiç düşünmedin mi?
Umurumda bile olmadı çünkü kendimden emindim. Formayı hak eden başka biri varsa ona da saygı duyarım. Sahada olacağımdan şüphem yoktu.
Arkadaşların çok iyi mangal yaptığını duymuştum. İyi mangalın sırrı ne?
Sanırım işin sırrı mangalı severek yapmak. Zaten Arjantin’in mangalı meşhurdur. Arkadaşlarıma pişirdiklerimi yedirmek beni çok mutlu ediyor. Mangalı kömürle değil, odunla yaparım. Kömürde pişen etten çok daha lezzetli oluyor. Türkiye’de eti yirmi dakikada pişiriyorlar. Benim mangalımda bir etin pişmesi en yaz bir buçuk saat alır. Ben masaya oturmam. Mangalın başında pişirdiklerimden bir iki götürürüm. O daha lezzetli oluyor. Mangalın yanında ikram edilecek salata da önemlidir. O konunun uzmanı da eşim.
Orduspor’a ne katacağını düşünüyorsun?
Güzel futbol oynuyoruz. Her şey yolunda. Metin hocanın kazanma isteğini çok beğeniyorum. Ligde kalacağız.
Stancu senin Romanya’dan beri arkadaşın. Onun da takıma dâhil olması seni mutlu etti mi?
Birlikte kötü günler geçirdik. Bundan sonra her şey daha güzel olacak. Aynı dili konuşmasak da arkadaşlarımızla eğlenebiliyoruz. Bu benim için yeterli.

kaynak:FourFourTwo
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder